Hürriyet

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Mide Koruyucu İlaçların Zararları

Yıllardır devam eden ağzınıza acı su gelmesi, yemek borusu boyunca yanmalar, öksürük, yutma güçlüğü ve göğüs ağrısı şikayetlerinizi eczaneler aldığınız mide koruyucu ilaçlar ile geçiştiriyordunuz ama sonunda dayanamadınız ve doktorunuza başvurdunuz. Gerekli muayene ve endoskopiniz yapıldı; sonunda mide fıtığınızın olduğu ve/veya reflüye bağlı yemek borusunda asit hasarı oluştuğu söylendi. Mide koruyucu ilaçları içeren bir reçete, yapmanız ve yememeniz gereken şeyleri içeren bir liste ile ayrıldınız. Reflü hastalığının cerrahi olarak da tedavi edildiğini duymuştunuz ama bu “çok tehlikeli ve riskli” yöntem içinize sinmedi. Fakat yıllardır kullandığınız ilaçların yan etkilerini ve uzun sürede ortaya çıkarabileceği ciddi komplikasyonlar, vitamin eksiklikleri ve kalça kırıkları gibi sorunlar konusunda hiçbir fikriniz olmadığını düşünüyorsanız bu yazıyı okuyun. Proton pompa inhibitörleri (PPI), H2 reseptör blokerleri (H2RB) ya da yaygın olarak bilinen isimleriyle “mide koruyucu/asit düşürücü” ilaçlar, gastrit, ülser, mide yanması ve reflü hastalığının tedavisinde yıllardır kullanılmaktadır. Bu ilaçlar rahatlıkla bütün eczanelerden alınabilmektedir ve en ufak bir mide şikayetinde reçetelere yazılmaktadır. Peki, bu kadar yaygın kullanılan bu ilaçlar güvenli midir, yan etkileri nelerdir, nasıl kullanılmalıdırlar? Bu yazıda, bu ilaçların güvenlikleri ile ilgili bilimsel verilere dayanan bilgileri aktarmayı amaçladım. H2RB 1976 yılından bu yana piyadadadır ve diğer ilaçlarla etkileşimleri, ciddi yan etkileri ve aside azaltmadaki zayıflıkları nedeniyle zamanla sahneyi PPI’ne bıraktılar. PPI’nin ilki Omeprazol’dür ve 1988 yılndan bu yana piyasada olduğu için en çok çalışma bu ilaçla yapılmıştır. Bu ilaçların kısa sürelerle kullanılmasında hiçbir sorun yaşanmazken beraber, uzun süreli kullanımlarıyla ilgili bazı endişeler vardır. Bu endişelerden bazılarını sıralayacak olursak: 1. Mide kanseri riski 2. Kemik erimeleri ve kırıkları 3. Asidi azalmış reflüyü arttırması 4. Artmış sindirim sistemi enfeksiyonları 5. Mide çeperi incelmesi 6. Mide polipleri oluşumu 7. B12 vitamini eksikliği 8. Magnezyum eksikliği 9. İlaçlar bağımlılığı 10. Kalp ritmi bozuklukları 11. Diğer ilaçlarla etkileşim 12. Diğer yan etkiler 1. Son yıllarda midenin giriş bölgesinde ve yemek borusunun alt ucunda oluşan tümörlerin sayısı artmaya başlamıştır. Yemek borusunun tipik kanser türü olan çok katlı yassı epitel tümörleri yerine, reflü hastalığına bağlı bir değişim olan Barrett Hastalığındaki gibi adenokanserlerin görülmesi bu değişimin nedenin bu ilaçlar olup olmadığını düşündürmeye başlamıştır. Danimarka’dan Poulsen ve arkadaşları PPI kullanan hastalarda gastrin hormonunun fazla salgılanmasına bağlı tumörlerin arttığı belirtilmiştir .Fakat bugüne kadar çalışmalarda bu ilaçların kansere neden olduğu net bir şekilde gösterilememiştir. 2. 50 yaş üzerindeki kişilerde, menapoz sonrası ve sigara kullanan kadınlarda uzun süreli (2 yıl ve üstü) PPI kullanımı kemik erimesine ve kalça kemiği kırıklarına neden olmaktadır . 3. Reflü hastalığı asitli mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıyla ortaya çıkar. PPI kullananlarda asit üretimi azalır ama reflü olmaya devam eder. Amerika’da yapılan bir çalışmada, PPI kullanan gönüllü deneklerde gece boyunca “asitsiz” reflü sayısının 4 kat arttığını göstermiştir. Reflü, ister asitli olsun ister asitsiz 2 dakika içinde uykudan uyanmaya sebep olarak uyku kalitesini bozmaktadır . 4. Mide aside yiyeceklerle alınan bakterileri yok ederek sindirim sistemi enfeksiyonlarını önler. İlaçlarla asit salınımı baskılanınca, ishal, bağırsak enfeksiyonları, antibiyotik kullanımı ve hastane yatışları sonrası ortaya çıkan Clostridium difficile enfeksiyonları artmaktadır . 5. PPI leri midenin iç çeperinde incelmeye, yani atrofiye neden olabilmektedir . 6. Uzun süreli PPI kullanan hastaların endoskopisinde midenin üst (fundus) bölgesinde polipler oluşmaktadır . 7. Uzun sure yüksek doz PPI kullananlarda ve yaşlı grupta B12 vitamini eksiklikleri ortaya çıktığı gösterilmiştir . 8. PPI kullanımının yan etkilerinden birisi de magnezyum eksikliğidir (hipomagnezemi) .Magnezyum eksikliği istemsiz kas harektlerine, spazmlara ve kalp fonksiyon bozukluklarına neden olur. 9. Hiçbir mide şikayeti olmayan ve 4 hafta süreyle mide koruyucusu olarak PPI verilen hastalarda, ilaçları kesince mide yanması ve ekşimesi problemleri yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bu da kesilince asit salgısını arttırdığını ve bağımlılık yaptığını düşündürmektedir. 10. PPI kalp ritmi bozukluklarına neden olmaktadır . 11. Amerikan FDA organizasyonu omeprazol and kan sulandırıcı Plavix’in (clopidogrel) beraber kullanılmamasını tavsiye etmektedir. Beraber kullanım halinde Plavix’in etkinliği yarı yarıya azalmaktadır. 12. Sık rastlanan yan etkiler baş ağrısı (yaklaşık %5.5), bulantı, ishal, karın ağrısı, yorgunluk ve baş dönmesidir. Sık olmayan bazı yan etkiler döküntüler, kaşıntı, gaz, kabızlık, anksiyete ve depresyondur. Nadir olarak eritema multiforme, pankreatit, Stevens-Johnson sendromu ve akut nefrit yapabilir. Zature sıklığı artabilir. Sonuç olarak, mide koruyucu ilaçlar, bütün ilaçlar gibi, çeşitli komplikasyonlara ve yan etkiye neden olan maddelerdir. Uzun süreli kullanımlar yerine, aralıklı kullanımları tavsiye edilmelidir. Ömür boyu ilaç kullanması gereken, mide fıtığı gibi hiçbir ilacın tedavi edemeyeceği mekanik bir sorunu olan genç bir hasta yıllar boyunca maruz kalacakları ilaç yan etkilerinden haberdar edilmelidirler. Hastaların cephesinden, “Sen de mi Brütüs?” demek yerine, günlük hayatımızın bir parçası olmuş bu ilaçları bilinçli kullanmak gerekir. Doktorlara düşen görev ise bu tür ilaçları reçete ederken daha tutucu davranmak olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder